11 Eylül 2001’de Manhattan’daki Dünya Ticaret Merkezi kuleleri acımasız bir saldırı sonucunda yıkıldığında, dünya tarihinde bir dönüm noktası olacak olaylar zinciri başlamıştı. Bu saldırıyı, El-Kaide terör örgütü ve ABD’nin en büyük düşmanlarından biri olarak kabul edilen Usame Bin Laden üstlenmişti. Ardından Afganistan’da başlayan askeri mücadele, zamanla Orta Doğu’nun çeşitli bölgelerine yayıldı ve Pentagon’un saldırılardaki ana sorumlusu olarak gösterilen Bin Laden’i yakalamak için dünya genelinde bir insan avı başlatıldı.
Bin Laden, Amerika Birleşik Devletleri tarafından köşeye sıkıştırılmış olmasına rağmen, Pakistan’ın Abbottabad kentinde uzun bir süre boyunca kaçmayı başardı. Bu arama ve insan avı operasyonu, sadece milyonlarca dolarlık bir maliyetle değil, aynı zamanda karmaşık bir istihbarat ve strateji çalışması gerektiriyordu. Bin Laden’i bulma süreci, dünya çapında birçok istihbarat birimini ve askeri gücü bir araya getiren bir çaba haline geldi.